BEBEKLERİMİZ

25 Mart 2009 Çarşamba

KIZIMA BEBEK ARABASI BAKTIK


kızım oyun halısını altında değil yanında oynamayı tercih ediyor.

saat sabahın 6'sı ve eda halamı uyandırıyorum.annem beni artık eda halama devrediyor.azcıkda annem uyuyacak :)))))

o kadar çok karnımız acıkmışki gezmekden en hazır olarak ekmek arası yemek aklımıza geldi ve ilk restaurantda ekmek arası döner yedik.

ohhhhhhhh bu yemeğin üstünede bir çay gider doğrusu

bizim beğendiğimiz bebek arabası bu pierre cardin markalı.ama babamız 3 tekerlekli arabaya kafayı taktı.bakalım onun dediğimi benim dediğimi olacak.







annem en son bana 6 aylık hamileyken bu yolun üst tarafında oturarak dondurma yemiş ve o günden beri hiç gelmemiş buralara.eeeee benide dilber halaya satınca fırsat bu fırsat her yeri gezmiş ve çocuk gibi her yerde resim çekinmiş
Strabon, M.Ö. 1. yüzyılda bugünkü Amasya'da yaşamış olan coğrafyacının heykeli.

Ferhat, nakkaşlık yapan, Şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır. Saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin Şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir.
Amasya Sultanı Mehmene Banu’ya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat. Sultan; Şirin’i vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. “ Şehir'e suyu getir, Şirin'i vereyim” der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir.
Ferhat'ın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde.
Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat’a. Su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek Ferhat’a ulaşır. Ferhat’ın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler sonra da. “Ne vurursan kayalara böyle hırsla, Şirin'in öldü. Bak sana helvasını getirdim” der. Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. “Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır” der. Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur. Ferhat'ın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten “ŞİRİN !” seslenişleri yankılanır kayalarda.
Ferhat'ın öldüğünü duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır Ferhat'ın yanına.
Su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, ama iki seven genç yoktur artık bu dünyada. İkisini de gömerler yan yana. Her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış. İki sevgiliyi, iki gülü ayırmak için.İŞTE AŞK BUDUR.BİZİM AŞKIMLA AŞKIMIZDA BÖLE :))))) AMA BİZİMKİ YAŞAYAN AŞKKK

Otur hala otur beni satın dilber halaya oturun ırmak kenarlarında dimi :(((

canım bayrağımm

evet annem çocukluğuna döndü ve koşa koşa ilk okul 4'ü okuduğu okulun kapısının önünde soluğu aldı.

16 sene önce bu merdivenden annem mavi örnüklü beyaz yakalılı ve saçı iki yandan örülü bir kız çocuğu olarak inmiş.ama şimdi ise 7 senelik evli,bir kız bebeği ve koskocamanbir bayan olarak iniyor.SENELER ÇOK TEZ GEÇİYOR :((

İşte ŞEHZADELER ŞEHRİ AMASYA.canım memleketim.ırmağımız yağmurlardan dolayı yükselmiş.bu güzel bir olay.

Amasyamızda dağın en yüksek tepesinde koskocaman bir bayrağımız sallanıyor.

ırmağımız ve köprülerimizden biri